“Binasını, Allah’a karşı gelmekten sakınma ve Onun rızasını kazanma temelleri üzerine kuran kimse mi hayırlıdır; yoksa yapısını, yıkılmak üzere olan bir uçurum kenarına kurarak onunla beraber cehenneme yuvarlanan mı? Allah zalimler gürûhunu hidâyet etmez, umduklarına eriştirmez.” (Tevbe, 109) Sayıları kırktan fazla olsa da devleti bir çeteye dönüştürdükleri, cana ve mala kast ettikleri, eşkıyalık yaptıkları için, … Okumaya devam et HARAMİLİĞİN KISA TARİHİ
BİR DÜŞÜN PEŞİNE DÜŞENLER
“İyi bilesiniz ki Allah’ın velîlerine korku yoktur, onlar üzüntüye de uğramazlar. Velîler o kimselerdir ki O’na iman edip, emirlerine aykırı hareketlerden sakınırlar. Dünya hayatında da âhirette de müjde vardır onlara. (Yûnus, 62-64) Güne, “Bir rüya gördüm!” diye başlayanlar kazançtadır. Başta Efendimiz Aleyhisselatü Vesselam olmak üzere birçok sahabe, evliya ve mukarrabînle âlem-i manâ’da görüşüp buluşanlar. Bir düşün … Okumaya devam et BİR DÜŞÜN PEŞİNE DÜŞENLER
ÇOCUKLARI İHTİYARLATAN GÜNLER
Betül Seda Özcan’ın tertemiz hatırasına… Bediüzzaman, Müzemmil Suresi, on yedinci ayetteki “çocukları ak saçlı ihtiyarlara çevirecek bir gün” ifadesini hatırlatarak, “Harb-i Umumîyi gören ihtiyardır.” der. Bunu söylerken henüz kırklı yaşlarındadır. Fakat Rus esareti ile şartlar o denli ağırlaşmıştır ki, kendini seksen yaşında hisseder. Ona göre, herkesin bu dünyada “biricik” yaratılmış olmasından kaynaklanan özel, koca bir … Okumaya devam et ÇOCUKLARI İHTİYARLATAN GÜNLER
MERHABA OLMASIN ONLARA!
Abbasi dönemi vezirlerinden Ahmed bin Hâlid kendisine, “Sana, Hazreti Peygamber’e (as) bile verilmeyen bir üstünlük bahşedilmiş!” diyen birine çıkışarak: “Eğer bu söylediğinden vazgeçmezsen boynunu vurdururum!” diye karşılık verir. Bunun üzerine adam, sözlerini izah eder: “Cenab-ı Hak, Hazreti Peygamberden (as) bahisle; ‘Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, insanlar çevrenden dağılır, giderlerdi.’ (Âli İmran 159) diye buyuruyor. Sen … Okumaya devam et MERHABA OLMASIN ONLARA!
668 BEBEK, 17 BİN KADIN
Câfer bin Ebû Talib’in Habeş Necaşîsi’nin huzurunda, muhacirleri temsilen yaptığı meşhur bir konuşma vardır. Bir belagat harikası olan o muhteşem hitapta Hazreti Câfer, Mekke müşriklerinin gönderdiği diplomatik heyetin iftiralarına cevap verirken “cahiliye” kavramına da açıklık getirir ve der ki: “Ey hükümdar! Biz cahiliye zihniyetine sahip bir kavimdik. Akrabalık bağlarına riayet etmez, komşularımıza kötülük ederdik. Güçlü … Okumaya devam et 668 BEBEK, 17 BİN KADIN
GERÇEĞİN HATIRLATICISI OLARAK HİZMET HAREKETİ
“Karşınızda duran şu koca çınar ağacını fil mi yıkar, karınca mı?” diye sordu gençlere, yaşlanmayan bilge. Soruyu “Fil mi kuvvetlidir, karınca mı?” tartışmasına dönüştüren gençleri seyretti sonra. Muhataplarının çoğu cevapta bir sürpriz saklı olduğuna kanaat getirdikleri için karıncayı daha şanslı görüyorlardı. Doğru cevabı öğrenmek için kendisine çevrilmiş bakışlar karşısında gülümsedi. “Allah kimi vazifelendirdiyse o!” dedi. ALLAH … Okumaya devam et GERÇEĞİN HATIRLATICISI OLARAK HİZMET HAREKETİ
PREPARING FOR OUR OWN RENAISSANCE
There is a well-known parable by Eşref Rumî that he tells in his Muzekkin Nüfus. From time to time, an old lady brought milk to the Prophet Noah and said, “Oh, Noah, I believe in you and the Lord. Do not forget to take me into your Ark when the Flood begins.” The Flood occurred, … Okumaya devam et PREPARING FOR OUR OWN RENAISSANCE
KENDİ RÖNESANSIMIZA HAZIRLANMAK
Eşrefoğlu Rumî’nin Müzekkin Nüfus’ta anlattığı meşhur bir menkıbe vardır: Yaşlı bir kadın ara sıra Nuh aleyhisselam’a biraz süt getirir ve “Yâ Nuh, ben sana ve âlemlerin Rabbine inanıp iman ettim. Tufan olursa beni gemiye almayı unutma!” diye tembihte bulunur. Tufan olur, su en yüksek dağlardan kırk arşın yukarı çıkar. Hazreti Nuh’un gemisine binmeyenler helâk olur. … Okumaya devam et KENDİ RÖNESANSIMIZA HAZIRLANMAK
KERBELÂ’DA ZEYNEP OLMAK
Annesi Hazreti Fatıma, Efendiler Efendisi’nin (aleyhisselâtü vesselâm) ardı sıra ruhunun ufkuna yürüdüğünde henüz 5-6 yaşlarında büyük yürekli küçük bir kız çocuğuydu Zeynep. Abileri Hasan ve Hüseyin ve kız kardeşi Ümmü Gülsüm’le birlikte babasının terbiyesinde büyüdü. Basiret ve feraseti ile dikkati çekti. “Âkiletü Benî Hişam”, yani “Hişamoğulları kabilesinin akıllı kadını” lakabını aldı. Daha genç kızlık döneminden … Okumaya devam et KERBELÂ’DA ZEYNEP OLMAK
BELA SARMALINDA HÜSEYİN OLMAK
Sana gülle dokunan ümid eder mi mağfiret Gonca-i gülşenserây-ı Mustafâ’sın (as) yâ Hüseyn Kethüdazade Arif Efendi Kerbelâ, bela sarmalı demek… Belanın dört bir yandan sökün etmesi. Hazreti Hüseyin’in şehadetinden sonra, takvimler hangi zamanı gösterirse göstersin, Yezid’lerin hükümranlığında ırmakların Revan nehrine, düşmanların Şimir’e, toplumları Kûfe halkına, ayların Muharrem’e dönüşmesidir Kerbelâ. YEZİD Ashâb-ı Bedir arasında, ismi Yezid … Okumaya devam et BELA SARMALINDA HÜSEYİN OLMAK